- ayagi
- voir aya; var. ayagini, aya
Dictionnaire Kabyle-Français. 2015.
Dictionnaire Kabyle-Français. 2015.
ayağı bağlı — sf. Serbest hareket edemeyen Elimde hiçbir çare yok. Feride şimdi bir başkasının karısı. Biçarenin ayağı bağlı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı alışmak (veya alışmamak) — (bir yere) bir yere sürekli gitmek (veya gitmemek) Ayağı buraya alışmasın, sonra yabancı misafirler varken de gelir, beni rezil eder. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı almak — hlk. halay oyunlarında ayağı tempoya uydurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı yerden kesilmek — 1) ayağı yere değmez olmak 2) bir taşıta binip yaya yürümekten kurtulmak 3) mec. çok mutlu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı ile (veya kendi ayağı ile) gelmek — 1) kendi isteğiyle gelmek 2) emek çekilmeden elde edilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı uğurlu — sf. Geldiği yere uğur getirdiğine inanılan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı üzengide — sf. Hemen yola çıkmak üzere olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı (veya ayakları) dolaşmak — yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı düşmek — (bir yere) yolu düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı düze basmak — güçlükleri yenerek ilerisinden korkmayacak bir duruma girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağı gitmemek — 1) gitmek istememek 2) oynarken çalınan oyun havasının ritmine uygun hareket edememek … Çağatay Osmanlı Sözlük